Billings, kendini ifade etmeye devam ederken, geçmişteki olayları daha ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. İlk çocuğunun, sessizce uyurken ansızın nefessiz kaldığını hatırlıyor, ardından ikinci çocuğunun bir nöbet sırasında ani bir şekilde kasılmalar geçirdiğini anlatıyor. Bu korkunç deneyimlerin ardından, Billings'in endişesi artıyor ve üçüncü çocuğunu kaybetmekten korkmaya başlıyor. Durumun ortak noktalarını çözmeye çalışan baba, çocuklarının ölümünden önce Öcü diye ağladıklarını hatırlatıyor. Her seferinde bu sözcükleri duyması, onun içinde karmaşık bir korku ve dehşet hissi uyandırıyor. Aynı zamanda cesetlerini bulduğunda, kapının neden açık olduğunu anlaması imkânsız gibi geliyor çünkü hatırladığı kadarıyla o kapıyı her zaman kapalı bırakmıştı.