Oğlunu kaçırmakla suçlanan kederli bir papaz, adalet için amansız bir arayışa girer. Yolsuzluktan etkilenmeyi reddederek, komplodan sorumlu alçak bir polis sendikasını karşısına almayı seçer. Aklanma arayışında bir yalan ağını ortaya çıkarır, uzun süredir gömülü olan sırları gün yüzüne çıkarır ve ceza adalet sisteminin karanlık yüzüyle yüzleşir. Sarsılmaz bir kararlılıkla, ailesinin itibarını yok etmek isteyen güçlere karşı amansız bir mücadele vererek beklenmedik bir adalet savunucusu haline gelir. Papaz’ın yolculuğu ilerledikçe, dayanıklılığın ve yılmaz insan ruhunun bir sembolü haline gelir ve diğerlerine adaletsizliğe ve yolsuzluğa karşı durmaları için ilham verir.