Emma, babasının hastaneye kaldırıldığını duyunca, ani bir kararla New York'tan, İtalya'nın gözlerden uzak olan kasabasına geri döner. Çocukluk evinde kendini bulan Emma, evde yalnız kaldığında, eski ve unutulmuş eşyalar arasında dolaşırken, garip bir radyo bulur. Bu radyo, yıllardır çalışmayan eski bir modeldir, ancak tuhaf bir şekilde hala güç alır gibi görünmektedir. Bir gece, radyonun tılsımlı frekansları arasında, Emma tuhaf sesler duyar ve radyo kendiliğinden açılır. İçinden gelen sesler garip bir dille konuşur ve Emma'nın tüylerini diken diken eder. Gecenin ilerleyen saatlerinde, evin etrafında garip olaylar başlar.