Ian Blair, dört yıl boyunca çöl dağlarının sert kollarında yalnız yaşadı. Hayatının en karanlık anında, karısını yanlışlıkla kaybettiğinde, hayatı sonsuza dek değişmişti. Suçlamalarla dolu bir dünya onu dışarıda bekliyordu, ama o, bu çaresiz köşede derin düşüncelere dalarak kendi iç savaşını veriyordu. Günlüklerine yazdığı her kelime, adalet arayışının ve ihanetin derin yaralarını açığa çıkarıyordu. Kaçtığı ödül avcısı, ona huzur bırakmamıştı; bir gölge gibi peşindeydi. Cypher Şehri'nin acımasız yetkilileri, onun itibarını yerle bir etmiş, onu bir canavara dönüştürmüştü. Fakat Ian, bu adaletsizliğe karşı bir direniş ruhu buldu.