Georgie, 12 yaşındaki hayal gücü yüksek bir kızdır. Londra'daki daireinde mutlu bir şekilde yaşar ve bu daireyi hayal gücüyle doldurur. Aniden, uzakta yaşayan babası beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar ve onu gerçeklikle yüzleşmeye zorlar. Babasının bu sürpriz ziyareti, Georgie'yi geçmişiyle yüzleşmeye ve aynı zamanda hayallerini gerçekleştirmeye çalışmaya yönlendirir. Babası, Georgie'ye uzun zamandır görmediği bir dünyayı tanıtırken, hayal gücü ile gerçeklik arasında bir denge kurmaya çaba sarf eder. Bu süreçte, kendi iç dünyasında büyür ve dünyayı farklı bir bakış açısıyla görmeye başlar. Georgie'nin öyküsü, sihir ile gerçeklik arasında denge arayışını anlatırken, aynı zamanda kişisel gelişimini keşfetmesini işler.