Eşinin doğum sırasında hayatını kaybetmesinin üzerinden beş ay geçmiş olmasına rağmen, genç adam hâlâ yaşadığı acının ve karmaşanın etkisinden kurtulamamıştır. Kucağında dünyaya yeni gelmiş bir bebekle kalan bu adam, bir yandan kaybettiği eşinin anısıyla yaşamayı öğrenmeye, diğer yandan ise ebeveynlik sorumluluklarını üstlenmeye çalışmaktadır. Sevdiği kadının yokluğu, her anında derin bir boşluk yaratırken, bebeğine hem bir anne hem de bir baba olmanın ne kadar zor bir görev olduğunu fark eder. Geçmişe duyduğu özlem ve geleceğe dair korkular arasında sıkışıp kalan adam, hem kendisini hem de minik bebeğini bu yeni hayata nasıl adapte edeceği konusunda bir yol bulmaya çalışır.