Martha ve Félix kendilerini, suçları 1990'larda ülkeyi şok eden Belçikalı bir seri katil olan kötü şöhretli Mons Kasabı babalarının tüyler ürpertici gölgesinde sıkışıp kalmış halde bulurlar. Babasının yaptıkları peşini bırakmayan Martha, teselliyi sosyal medyanın sanal dünyasında arıyor ve burada kendi iç kargaşasını maskelemek için özenle seçilmiş bir görünüm oluşturuyor. Bu arada Félix, aile geçmişinin ağırlığıyla boğuşurken, babasının suçlarının gölgesinde kendini tanımlamaya çabalıyor. Martha'nın çevrimiçi kişiliği, kırılgan benlik duygusuyla giderek daha fazla iç içe geçerken Félix, babalarının görevini üstlenmek için önemli bir karar verir. Geçmişlerinin gölgelerinden kaçma arzusuyla kendi karanlık ve ölümcül yoluna koyulur.