Özgür ruhlu dul Florence Green, muhafazakâr bir topluluk içinde bir kitapçı açmak için her şeyi riske atar. Ray Bradbury ve Vladimir Nabokov gibi yazarların eserleri aracılığı ile beklenmedik bir kültürel uyanışı başlatırken, yerel bir soylu kadının nazik ama acımasız karşıtlığını ve kitapları seven bir dul erkeğin desteğini ve sevgisini kazanır. Florence'ın engelleri artarken yerel bir güç savaşının şüpheli işaretlerini taşır. Florence Green, kasabalarının dokusunu değiştirme konusundaki kararlılığını sürdürerek, kitapçısını daha fazla insanın ilgisini çekmek ve kasabayı bir edebiyat merkezi haline getirmek için fazlasıyla çaba harcar.