Mawar, kaybolan bir parça gibi yalnız hissediyordu, anne ve babasının ölümünden sonra geriye kalan tek şey boş bir ev ve hatıralardı. En yakın arkadaşı Vey'e, ruh halini, korkularını ve hayatta neye sahip olduğunu anlatırken, bir şey eksikti. Doğum günü yaklaşırken, Mawar'ın en büyük dileği bir erkek arkadaş edinmekti; biri, yalnızlığını sona erdirecek, her şeyi anlamasını sağlayacak biri. İşte o an, beklenmedik bir şekilde Restu ile tanıştı. Onun gülüşü ve sıcaklığı, Mawar'ın dünyasını aydınlatan bir ışık gibi parladı.