Penelope'nin çocuklarını bulma konusundaki amansız takıntısı, onu bir zamanlar canlı olan dünyasının duygusal stresin ağırlığı altında parçalandığı tehlikeli bir yola sürükledi. Gün be gün, onu sevgili yavrusuna yaklaştıracak herhangi bir işaret, herhangi bir ipucu için amansızca aradı. Ancak günler haftalara, haftalar aylara dönüşürken, Penelope'nin amansız takibi bedelini ödemeye başladı. Çaresizliğin ağırlığı ağır bir yük gibi üzerine çöküyor, canlılığını ve neşesini tüketiyordu. Yüzündeki çizgiler derinleşti, ruhunun derinliklerinde hissettiği acıyı ve ıstırabı kazıdı. Bir zamanlar bir destek direği olan kocası, şimdi Penelope'nin bir zamanlar parlak olan ruhunun solup gitmesini çaresizce izliyordu.