I. Dünya Savaşı'nın çalkantılı döneminde, bir grup yiğit asker, kendilerini dış dünyanın kucaklamasından koparılmış, boğucu bir siperin içinde bulur. Bu yeraltı uçurumunda sıkışanlar, umutlu bir kurtuluş beklentisi, gittikçe tuhaf bir şekilde ortaya çıkan anlam verilemez olaylara yerini bırakır. Nemli siper duvarları, endişe veren yankılarla çınlarken, esrarlı gölgeler rahatsız edici bir otonomiyle dans eder. Zamanın kumları aktıkça, siper içindeki gergin atmosfer, artan gerilimin bir kırıcısı haline gelir ve arkadaşlık özünü kemiren bir paranoya hayaleti doğurur. Şüphe, bu sıkıntılı askerlerin kalplerinde kök salar, her adam arkadaşlarını şüpheyle gözler.