Bir çift, ormanın derinliklerinde ilerlerken kendilerini içinden çıkamadıkları bir labirentin ortasında buldular. Yollarını kaybetmişlerdi ve etraflarındaki ağaçlar arasında dolanıp dururken, ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Güneş batmaya başladığında, çevreleri giderek karanlıklaşıyor ve soğuyordu. Yorgunluk ve endişeyle dolu, umutsuzca bir çıkış yolu aramaya başladılar. Gölgenin karanlık ve karmaşık dokusunda kaybolmuş gibi hissediyorlardı. Her adımda, bir çıkış umuduyla ilerliyorlardı, ancak her yeni dönemeç onları daha da içinden çıkılmaz bir duruma sürüklüyordu. Uzakta, kuşların çırpınış sesleri ve hafif bir rüzgârın uğultusu duyuluyordu, ancak bu sesler onlara umut yerine yalnızlık ve çaresizlik hissi veriyordu.