Babasının bıraktığı derin mirası aşma arayışı içinde, münzevi bir sinir bilimci, insan anlayışının sınırlarını yeniden tanımlayacak cesur bir deneye girişiyor. Bu iddialı girişim, bilincinin on parçalanmış yönünün çarpıştığı çok yönlü bir yolculuğu harekete geçiriyor. Zihninin derinliklerinde, kişisel farkındalığın ve insan ruhunun karmaşık dokusunun derinliklerine inen büyüleyici ve karmaşık bir keşif ortaya çıkıyor. Deney ilerledikçe, yalnızca yerleşik olanlara meydan okumakla kalmıyor, Bilimin ilkelerinin yanı sıra kimliğin özü de mümkün olduğunu düşündüğümüz şeylerin sınırlarını zorluyor ve bu zorlama nelere mal olacak bilinmez.