Kaderin büyüleyici bir cilvesiyle, pragmatik bir muhasebecinin kalbi, kaprisli ve özgür ruhlu bir sanatçı tarafından çalınmış halde bulunur. Hayatları, zıtlıkların ve tamamlayıcıların karmaşık bir dansı, mantık ve yaratıcılığın bir karışımıdır. Ancak kader bir gün, bir araba kazası onları yaşam ve öbür dünya arasındaki bir aleme fırlatıp ikisini de komada bıraktığında beklenmedik bir dönüş yapar. Dünyevi bedenleri dinlenirken, bilinçleri insan dünyasının ve öbür dünyanın gizemlerinin kavşağında var olan bir alemde uyanır. Bu alem, renklerin herhangi bir tuvalden daha canlı olduğu ve zaman ve mekân kurallarının esiyormuş gibi göründüğü ruhani manzaraların bir birleşimidir.