Angela Long, yıllarını sahnede geçirmiş eski bir dansçı, zihninin sisli koridorlarında kaybolurken ailesini beklenmedik bir karmaşanın içine sürüklüyordu. Bir akşam yemeği, kırılgan bağların sınandığı bir tiyatro sahnesine dönüştü. Gergin sessizliklerin arasına fısıldanan sırlar, karanlık arzuların çatıştığı bir oyun sahneledi. Angela’nın geçmişinden gelen hayali bir dinozor, odanın ortasında sessizce dolaşıyor gibiydi, ama onu gören yalnızca Angela’ydı. Masanın etrafındaki bakışlar, neyin gerçek neyin delilik olduğunu ayırt edemez hale geldi. Sadomazoşist dinamikler, sessiz bir güç mücadelesiyle soğuk duvarlara çarpıyordu.